Anne ve Cocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Anne ve Cocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0

Size Özel Birini Tanistirayim :)


Sizi bugün minigimle tanistiracagim: Gülsüm Aygen :)
3 yildir hayatimizda olan, bana "hala" sifatini kazandiran biricigim :) 
Dün dogumgünüydü ve uzaktan böyle bakakaldim...
Insallah Temmuz'da görüsünce dogumgünü hediyemi verecegim :)
Gurbetin zorluklarindan biri de galiba bu, seneden seneye ya da iki yilda birkac gün görüsebilmek, daha yeni birbirinden birsey anlayacakken geri dönmek...
Aygen birgün büyüdügünde istiyorum ki blogumda ona dair de en az bir post bulmali ^^ Onu sevdigimi bir de yazili okumali :)
Bu fotografi da onu gördügüm önceki yaz cekmistim, amcasinin dügününde, insallah daha nicelerini cekmekte nasip olur :)
Suan mesela isterdim ki Mahir'le beraber oynasinlar, hergün yaptigimiz Puzzle oyunumuza onu da dahil edebilelim, onlara kitap okuyayim, resim yapalim...
Genc kiz olunca mesela halasinin yanina bir Viyana gezmesi yapsa ^^ Ben tabi o zaman cökmüs bir hala olmazsam ve burda olursam, beraber bolca gezeriz :D

Dogumgünün kutlu olsun prensesim, iyiki dogdun :) Allah'im sana öyle güzel bir ömür versin ki, cicekler gibi, su gibi, gökyüzü gibi... 
Seni seviyorum :)
6

Prenses'in Recelleri


Azönce kizim uyumadan bir masal anlatir misin deyince basta saat gec oldu baska aksam falan dedim ama kisa süre sonra kendimi onun yaninda buldum, 10dk. daha vaktim elbet vardir baska zamana niye erteliyordum ki...Ve bu defa ilk kez masalima sizleri de dahil ediyorum, yani azönce anlattigimi buraya da yazacagim :) 
*Kizim kücüklügünden beri kitaplardan okudugum degil de en cok böyle uydurduklarimi sever...


Prenses'in Recelleri

Bir zamanlar cok uzak ülkelerin birinde güzel mi güzel, meyve yemeyi coook seven bir prenses varmis. Emir vermis tüm bahce görevlilerine fidanlar dikilsin diye, cünkü meyveler büyüyünce kendi elleriyle toplayip yiyecekmis. Günler gelmis gecmis, dikilen fidanlar hic güzel gelismiyor ve soluyormus hatta...Yeniden diktiriyormus yine ayni sonuc, daha bir cicek acan agac bile olmamis hicbiri... Halbuki cevre semtlerin evlerinin bahcesinde ne güzel meyve agaclari varmis. Bir gün böyle kara kara düsünürken en yakin arkadasi ona "neden bu fidanlari kendin dikmiyorsun bir kez de, hem bu seni daha cok mutlu edecek eminim" demis. Prenses ona hak vermis, gercekten simdiye dek neden kendi dikmeyi düsünmemiski! Hemen prenses gibi degil de normal görünümlü biri olarak pazara gitmis arkadasiyla fidanlarini bile kendi secmis elleriyle. 3 cesit fidan almis, kendisi icin elma, annesi cok sevdigi icin armut, ve babasi icin erik. Tam odasinin penceresinden görünen bir yere dikmis fidanlarini onlarin büyüdügü hayalini kura kura...Aradan birkac gün gecmis odasindan bakiyormus ama birsey yok henüz. Yürüyüse ciktiginda geri gelirken oraya ugramis bir de yakindan ne görsün, minicik yesil fidanlar, hemen etrafini temizlemis, biraz sulamis, gözlerinin ici umutla dolmus. Artik sadece odasindan bakmakla yetinmiyor daha cok bahceye cikiyormus. Bir gün fidanlari seyrederken taaa eskilere dalmis, o an duygulanmis ve gözünden bir damla yas elma fidanina degince birkac karis uzamis fidan aniden, prenses bir an hem ürkmüs hem de sasirmis. Diger damlasi da armut fidanina düsünce aynisi olmus...Prenses mutluluk gözyasi dökmüs fidanlarina. Ertesi gün cicek acmis ücü de. Bunu gören bahcivanlar sizin özel bir ilaciniz mi var nasil oldu bu is diye sasirmislar. Tam da o günlerde prensesin dogumgünü yaklasiyormus ve özel hazirliklar varmis. Ve dogumgünü sabahi uyandiginda bir de ne görsün, 3 agaci da meyve dolu. O an ici kipir kipir olmus ve ellerini kocaman acip Allah'a sükretmis, "Allah'im bunlar senin dogumgünü hediyen biliyorum, cok tesekkürler" demis. O gün gelen misafirlere de ikram edilmis meyvelerden. Aradan günler gecmis yine ve prenses bir sürü daha meyve dikmis bahcesine, incir, seftali, ayva, nar, üzüm, kiwi, kiraz, bögürtlen...Ve sarayin yanina minik ama coook sevimli bir klübe yaptirmis, orada toplanan meyvelerle receller yapilip satiliyormus. Tabii prensesin bahcesi artik dilden dile duyuldugu icin ünlüymüs, herkes bu meyveleri ve recellerini tatmak istiyormus. Artan meyveleri de etraftaki fakirlere dagittiriyormus. O bir sepet verse Allah ona 10 veriyormus, öyle de bereketliymis ki...Babasi koskoca prensesinin böyle islerle ugrasmasini yorucu buluyormus ama onun bir hedefi varmis, biriken paralarla harika bir okul yaptirmis. O zamana kadar esi benzeri görülmemis bir okul. Babasi kiziyla gurur duymus. Prenses fidanlari kendinin dikmesini öneren arkadasina tesekkürünü unutmamis tabii, onu o recel isinin basina getirmis, beraber yürütüyorlarmis. Vee ülkedeki hicbir recel onlarinkinin tadini tutmuyormus. Böyle mutlu mesut yasayip gitmisler. 
Gökten 3 meyve düsmüs biri bana biri bu masali okuyana biri de kime olsun? :)

Fotograf: Minimundus/Kärnten'da cekilmistir.

Yarım Yaş



4 günlük Istanbul ziyareti sonrasi yeniden evdeyiz :) Kizimdan ilk kez bu kadar ayri kaldik, normalde babaannesinde kaldigi iki üc kezi gecmezdi cünkü biz nereye o oraya...Onun icin de farkli bir deneyim oldu ve kendisi gayet mutlu görünüyordu babaanne ile gec saate kadar oturmalardan, dizi keyiflerinden, bolca misafirlige gitmelerden...Hatta asansörde kalmislar o da ayri macera :P Yani hayattan deneyim kazaniyor ki bizsiz de bir yasam oldugunu görüyor. Tek cocuk olarak büyüdügü icin hep bizi yanibaslarinda ister, bir konuda zorlanmadan yardim istemeye aliskin...Cünkü hep düsünce kaldirdik, kendi kalkmasina müsade etmedik. Aile olarak ilk cocuk acemilige denk geliyor bunun daha iyi farkindayiz.

Neyse efenim sonuc olarak, kücük hanim arada yine babaannesinde kalacakmis ^^
Kardesimin nikahi sebebiyle gittik Istanbul'a, mutluluguna sahit olmak istedim, yaza dügün var ama yine de o zamana dek sabredemedim. Ayrica kendisinin fotografcisi olmak ayri güzeldi :) Rabbim onlari ve tüm yuva kuranlari hep mutlu etsin, yuvalar hic yikilmasin insallah. 

Bir orada bir burada bebekle hic kolay degilmis bunu anladim..Kizimla da bebekken yolculuk etmistik ama Istanbul gibi yormamisti bizi memleket. Bir de emzik farki var tabi aralarinda. Oglumun ilk ucak yolculugu gerceklesmis oldu bu sayede, sanirim esim de ben de unutamayiz ne terler akittigimizi :P 2 saat durmadan aglayan bir ucak bebesini hayal edin, emzirmekte cözüm olmayinca geriye pek birseyde kalmadi, arada bir iki dakika gazete kagitlara susar gibi oldu hepsi...Dört gözle yolculuk bitsin diye bakarken yarim saat gec inise gecildi, artik karayollari dolu degil sadece hava da dolmus :P Neyseki geri donusumuz cok daha az aglamaliydi, kucagimda yeterki uyusun diye kolum ve ayagim uyustu bir saat, ee eski kücük ogulcuk degil kendisi artik büyüdü biraz ve anne kollari pes etmeye basliyor bazen :P

Oglumla 6 ay geldi gecti, kimi zaman yorgunluk tavan yapti agladim hüngür hüngür, kimi zaman epeydir hic gülmedigim kadar icten kahkahalar attim, kimi zaman nasil daha iyi anne olurum üzerinde düsünüp durdum, kimi zaman sükrettim daha fazla etmeliydim, kimi zaman degil herzaman önce cocuklarim rahat olsun diye planlar yaptim, kimi zaman...


Not: Oglum bu ayki cekim icin kaytan biyiklar birakmaya karar vermisti :P


3

Oğul


Cocuklari severdim ama nedense hep kiz cocuklari sanki gözüme hos gelirdi, daha sevimli, sirin... Erkek cocuklari hic ama hic dikkatimi cekmezdi.
Bu düsünce ve bakis acim taa ki kendim erkek annesi olana dek böyleymis, bunu yeni farkettim :P
Simdi tüm erkek cocuklari da en az kiz cocuklari kadar ilgimi cekiyor.
Meger ne güzel birseymis bu minik adamlar ^^
Kizlarin yapmadigi birseyi yapiyorlar, annelerine asikmis gibi davraniyorlar...Bakislar daha derin, uzun uzuun, sanki karsisinda dünyanin en güzel prensesi hissediyorsunuz kendinizi tüm paspal daginik sacli halinizle dursanizda :P Hele o bakislarin devaminda gülücük ve mutluluk gösterisi hareketler...Dudaklarinizi isirip duruyorsunuz onu isirmamak icin kendinizi zor tutup :P Eller pamuk gibi dokunuyor, tutuyor, hissediyor, ögreniyor...Yüzünüze geliyor bazen o eller, inceliyor sizi "bu anne yüzü evet". Dünyadaki herkes icin siradan bir kadin ve annesiniz belki ama minik adaminiz icin essizsiniz. Esiniz bile aranizdaki bu bagi görüp kiskanabilir ^^ 
Oglum yakinda 5 aylik olacak, buyudukce paylasimlarimiz arttikca sevgimiz de o derece artiyor, ayni kizimda oldugu gibi bekliyorum onun da yemek yiyecegi, oturacagi, yürüyecegi, konusacagi zamanlari...
Her cocuk ayri heyecan ve ayri maceraymis gercekten.
Ve anne olmak hic kolay degil, bir o kadar da paha bicilemez.
Rabbime sükürler olsun bu duygulari yasattigi icin, dileyen herkese de nasip etsin.

------
Oglumun egzama sorunu var (biraz), ama bu konuyla ilgili yazmak ve okumak istemiyorum, cünkü ilk zamanlar cok arastirdim ettim, olumsuz yazilara da rastladim, ayrica herkesinki tipatip ayni olmayabiliyor, bosuna evhamlanip moral bozabiliyor insan etkileniyor psikolojikmen. Tedavi sürecindeyiz, Rabbim sifa verir insallah.

*Bu yaziyi da epey aradan sonra uykumdan fedakarlik yapip yaziyorum, bir de fena grip oldum ama sagligin degerini hatirlatici oluyor. Sükredecek ne cok seye sahibiz, oturup düsünsek sükürsüzlügümüze üzülürüz...

-Daha fazla konudan konuya ziplamadan burada son, papatya cayimi yudumlayip dogru yataga :)
Allah'a emanet olunuz.

10

Çocuk Deyip...


Merhaba blogumun daimi okuyuculari, arada ugrayanlar, ayda yilda bir yolu düsenler, hepinize merhaba :)
Sistikce sismeye devam eden hamile, oturup dinlenirken "bir yazi yazivereyim" diye düsünüp akip giden zamani kacirmadan uygulamaya gecmek istedi...

Konu annelere dair olsun...
Instagram'da severek takip ettigim güzel anneler var, imreniyor insan bazisina :) Cocuguna ayirdigi vakitlere, gecirilen kaliteli zamanlara, aradaki iletisime, duygusal baglantiya...vs. Herkes ayni derece "anne" olamaz bence ama bir gercek vardir ki anneler elinden gelenin en iyisini yapmaya calisirlar muhakkak degil mi?

Böyle cocugu en ön planda yasayan anneleri elestirenleri de okuyorum, gerci insanoglu herseyde elestirmeye birsey bulabilecek kapasitede zaten :P Mesela; O anne isini birakmis cocugu icin, aman gösteris, en iyi anne ödülünü alacak sanki, hep mi güllik gülistanlik yasiyor bu kadin, hic "offf" demiyor mu cocugundan...vs.
Benim sahsi fikrim bu tür annelerin harika birer örnek oldularidir! Cocuguna vakit ayirmak gerektiginin bilincindeler, bunun icin parayi/ideallerini elinin tersiyle bile itebiliyorsa bunun neresi kötü? Hem biz kadinlara annelikten daha güzel yakisan ne vardir? 
Ee biz bayanlar neden okuyoruz, calismayacak miyiz? 
Tabiki calisabiliriz ama bir anne icin tam zamanli calismayi mecbur olunmadigi sürece onaylamiyorum! Bir bayan esinden ayrilmistir, esini kaybetmistir ya da bunun gibi durumlar mecburiyettir bana göre, yalniz güclü durmak zorunda annelerdir onlar...Yani elimizde olmayan sebepler, bizim secimlerimiz haricinde gelisenler vardir, kader gibi...
Ben süper arabaya binecegim, en rahat evde oturacagim, en iyi tatillere gidecegim diye kendimi ise verip cocuguma verecegim zamanlari calisarak gecirip kisitliyorsam, bunu düsünmek gerekir!
Öldügümüz zaman geride birakacagimiz iyi yetistirilmis evlat gibisi var midir? Neden en büyük yatirimi ona yapmayalim ki...
Cocuk yetistirmek hele ki bu devirde eskisinden daha da zorken...
Babasindan göremedigi ilgiyi, sefkati baska erkeklerde arayan genc kizlar...Annesinden göremedigi sevgiyi kendi anne olunca cocuguna veremeyen anneler... 

Yani diyorumki birakalim o anneligi doya doya yasamaya calisan, hayatini ona odaklamis olanlari elestirmeyi...Baska pencereden bakalim; Sevgilerini hissedelim onlari gördükce, birkac damla da bize yansisin sevgileri ve gülümseyelim böyle anneler var diye :) 

Allah bana ve hepimize bu yolda kolaylik versin.


Not: Fotograftaki kitabi yeni bitirdim, kesinlikle tavsiye ederim ;)

Back to Top