Huzura Dogru etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Huzura Dogru etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3

Sayısız Nimetten Biri


 Rabbim bizlere sayisiz nimetler vermis hamdolsunki, bunlardan bazilari varki belki üzerinde düsünmezsek farkinda dahi olamiyoruz, kiymetini bilemiyoruz...

Bazi günler canimiz fena aciyor, karanliklarda ve dibe cökmüs gibi hissediyoruz, hersey üstümüze üstümüze geliyor, hicbirseyin bizi mutlu etmedigi anlar...Ve sanki o anlari yasarken hic ama hic gecmeyecekmis gibi uzun geliyor. Birgün gelip biz yine gülecegiz, yiyip icecegiz, kahkaha atacagiz, gezip tozacagiz diye bunlarin hayalini bile kuramadigimiz oluyor. Ama Rabbim "unutma" nimeti sayesinde bizlerin yarasina merhem oluyor, karanligimiza isik saciyor yeniden...Cikiyoruz o derin kuytulardan ve geriye bakinca anliyoruz ki hicbirsey kalici degil.
Zor anlarda sabretmenin önemi daha da artiyor, yanlarimizda kimler gercek görüyoruz...Belki bir iki el bize uzanip "nasil olursan ol ben buradayim, yanindayim" diyor ki onlar iste hayatimiz boyu hic kaybetmememiz gerekenler...Onlarla hafifliyor belki bir nevi hersey ama asil buyuk nimet "unutmaktir"...

Ya tersi olsaydi, hersey ayni yasandigi gün gibi taze kalsaydi icimizde bir yerlerde? Nasil tasirdik onca yükü hergün hergün, nasil yasamaya devam edebilirdik, nasil gülebilirdik yeniden, nasil sevebilirdik nefretlerden sonra...
Hic düsündünüz mü bunu? Hepimizin küllenmis nice yasanmisliklari var degil mi?

Rabbimizin merhameti ve sevgisi herseyde mevcut, görebilene...

12

Günümüz Başladı

Bu yanda gördügünüz liste bir süre önce duyurusunu yaptigim Hatim Günü Etkinligimizin ilk listesi :)
Yani Eylül ayinda kimler hangi Cüz'ü okuyacak onun listesi...
Bazilarinin ismi birkac kez yaziyor cünkü, annesi, kardesi...vs. katildi.
Rabbime blog ve Facebook sayfamiz vesilesiyle böyle hayirlar nasip ettigi icin sükürler olsun :)

Bu etkinligi bilmeyenler icin kisaca yaziyorum: Bir kisi ayda bir Cüz okuyacak, bu sekil her ay devam ederek beraberce ayda bir Hatim yapmis olacagiz. Bu etkinlikteki amacim Kur'an-i Kerim'i daha cok okumaya tesvik etmektir...Egerki sizlerden yine talep olursa 30 kisilik bir grup daha olusturup ayda iki ayri Hatim yapmis olabiliriz? Isteyen diledigi zaman aramizdan ayrilabilir, onun yerini dolduracak kisi aranir.

Allah tüm katilanlardan razi olsun, cünkü onlar olmadan bunu tek basima uygulayamazdim.
Müslüman kardesligini göz önünde bulundurup beraberce birseyler ortaya cikarmak cok güzel bir duygu.

Selam ve Dua ile :)



 
11

Hatim Günü


Sahur yolu gözetledigim su dakikalar insallah hayirlara vesile olmasini diledigim bu yaziyi yazmaya koyuldum :)
Öncelikle bize verilen sürenin ne kadarini Allah icin harciyoruz diye konuya girsem? Eminim ben de dahil bircogumuz bu soruya pek mutlu olarak cevap veremeyiz...Yalan dünya aldatiyor, seytan kandiriyor, nefis bosverdiriyor...
Günde bir sayfada olsa Kur'an-i Kerim'i hergün okuyamiyoruz mesela, halbuki o bizim yol gösterici kitabimiz...Özellikle bu konuda ki eksigimizi biraz olsun doldurur diye bir etkinlik baslatma fikri olustu kafamda.

Bunun icin bana tam 29 kisi gerekecek! Bu kisilerden her biri 30 gün icinde 1 Cüz bitirecek. Ve toplamda beni de sayarsak, ayda bir Kur'an-i Kerim hatmi tamamlamis olacagiz. Ayni kisiler ile her ay bunu gerceklestirecegiz, arada cikan olursa aramizdan yeni kisilerde eklenebilir ya da cok ilgi görürse iki ayri grup olusturup ayda iki hatme cikarabiliriz...Kimler "ben her ay 1 Cüz okurum insallah" derse buyursun aramiza :)
Hep altin-para günü yapacak degilizya bir de diger taraf icin birikim yapalim :)

Bu etkinligi Facebook sayfamizdan duyurmustum bir süre önce, simdilik 8 kisilik katilim var.

"Ben bir Cüz okuyamam ama katkim olsun yinede" diyenler ise bu yaziyi herhangi bir sosyal agda duyurabilirler :) "Hayra vesile olan, hayri yapan gibidir" insallah.


*Ramazan ayi icin hatim baslattik bile ama buna yukaridaki etkinlik harici kisilerde katilabilir, 14. Cüz'den itibaren Cüz almak isteyen? 

Herkese hayirli Ramazanlar diliyorum. Umarim kiymetini bilerek, kendimize ceki düzen vererek, bolca faydalanarak gecirebiliriz.  

Sevgiler :)

29

Umre Yolculugum (1)


Bismillahirrahmanirrahim

Esselamu aleyküm güzel insanlar :) Ben geri geldim o kutsal topraklardan ve yine buralardayim Allah'in izniyle... Simdi sizlere anlatmaya baslayacagim ama nereden baslayacagimi bilemiyorum :P Bu yazi büyük ihtimal tüm yazacaklarimin sadece bir parcasi olacak...


Viyana'nin soguk havasini geride birakip Cidde'ye inince yüzümü ilik bir hava oksadi, sanki "Hosgeldin" deyip gülümsüyordu bana...Bir an önce Kabe'yi görmek icin sabirsizlaniyordum...Cidde'den otobüsle sabaha dogru Mekke'ye otelin önüne ulastik. Ilk o saat kulesini gördüm otelin önünden beri, hayran kaldim...Otele yerlestikten kisa bir süre sonra ilk Tavaf ve Say icin Kabe'ye dogru ilerledik. Gözlerim Beytullahi görünce saskinlik, heyecan, karisik duygular icinde kaldim, yani orada oldugum icin ve canli canli karsimda oldugu icin sanki inanamiyordum...Tavaf ederken ayni saskinligim devam etti bir süre...Sanki bir rüya görüyordum, sanki bambaska bir dünyaydi burasi basli basina, benim geldigim yer neresiydi peki...?

Kizim bizi bu ilk gün biraz zorladi, tüm yolculukta uyumamisti yorgunluktan ayakta duramayacak haldeydi, birde ögle sicaginda oralarda bulundugumuz icin uykulu halde babasinin kollarinda devam etti :)

Tavaf ve diger herseydeki gibi Zemzem suyunu ilk kez tadacagim vakti de cok sabirsizca bekledim...Nasil güzel bir su ki ictikce icesi geliyor insanin, ne siskinlik yapiyor ne baska birsey... Bir de sudan mi bilmiyorum ama o kadar terlemeye ragmen ter kokusu falan hic olmadi. 

Insanlari inceliyorum, hepsi ayni amac icin orada, hepsi Rabb'lerinin huzurunda, hepsi bir sevgi ugruna gelmis ayri ayri yerlerden...Yasli, genc, cocuk, bebek...Insana yasamin anlamini gösteriyor gibi hersey!

Ezanlar, namazlar daha bir bambaska ve icine isliyor insanin...Namaz kilarken aglayan cocuk sesleri hic kesilmiyor :) Yanimda hep seker bulundurmaya calistim, belki bir cocugu gülümsetebilirim düsüncesiyle, cok sükür bunu defalarca yapabildim :)
Seccade sermek bile istemedi yüregim, tasinda topraginda..., her yerinde seve seve yüzümü yere sürecektim cünkü...
Suyun ve havanin bambaska olusunun yanisira kokusu da pek özeldi oralarin, hala düsünürken burnumun ucuna geliyor sanki. Bu kokunun ismi Huzur olmali :) 

Sonraki günler kizimi krese birakma imkani bulduk, severek durdu kendisiyle ilgilenen ablalariyla :) Biz de onsuzken daha konsantreli tavaf ve ibadetlerimizi yapabildik...El ele namaza kosustukya hani esimle, iste bu öyle mutlu edici bir duyguki... Insanin sevdigiyle ayni yola dogru gitmesi...
Rabbime sükürler olsun.


*Bugünlük bu kadar devamini birkac yazi takip edecek insallah. Özellikle sormak istediginiz birseyler olursa yazarsaniz cevaplamaya calisirim :) 
*Bu arada Kutlu Dogum Haftamiz mübarek olsun hepimize, bu yaziyi okuyan kardesim hadi bir Salavat okuyalimda Peygamberimize selam gönderelim mi :)

10

İyi ki doğdun ♥


Bugün özel bir gün...
Ondan bahsetmek anlatmak isterdim, kelimeler yetmezki hayatini okurkenki hissettiklerime...
Onun gibi olmak imkansiz belki ama olmaya calismakta güzel :)
Iyiki dogdun Peygamberim, iyiki bizlere isik tuttun, yoksa bu karanlik zorlu yollarda nasil görecektik önümüzü...

Bu özel gün hepimize hayirlar, güzellikler, afiyetler, sihhatler getirsin insallah.

Not: Kandil vesilesi ile aniden ortaya cikan bir kararla Kur'an-i Kerim hatmi yapalim dedik Facebook sayfamizda ama henüz cok az katilim var... Sizlerden Cüz alip bu sevaba ortak olmak isteyen varsa yazarsaniz sevinirim :)


6

Cuma Postası 2

Uyumadan önce kisa bir yazi eklemek istedim.
Daha önce de Cuma'ya ait kartlarimdan paylastigim olmustu ve bu post devami seklinde olacak.
Kartlari her Cuma fotograf sayfamda severek düzenliyor ve paylasiyorum :)
Cuma'ya ait herzaman yaptigim aliskanlik-gelenek...vs. gibi birsey oldular bunlar ^^

Hepinize hayirli, saglikli ve huzurdolu bir Cuma gecirmenizi diliyor ve sizleri kartlarla basbasa birakiyorum :)
(En cok hangisini sevdiniz?)











5

2 Gizemli Misafir


Heyyy siz, evet evet siz ikiniz! 
Ne zaman geldiniz? Hic haberde vermediniz...
Habersiz misafirleri sevdigim pek söylenemez ama bunun sebebi onlari en iyi sekilde agirlamak istedigimdendir...Hazirlik yapmak isterdim geleceginizi bilseydim...
Önce birinizi farketmedim, tek oldugunu düsündüm. Hem de aradan üc gün gecti ikinizin oldugunu görmem icin. Ee yalniz gelmeyi ben olsam ben de istemezdim, yol arkadasi gerek...

Sizi ilk gördügümdeki yüz ifademi hatirliyorumda, nasilda inanamaz gözlerle tekrar tekrar bakinip durmustum öyle, saskin ördek gibi :S Dedimya beklemiyordum hic, aklimin ucundan gecmemisti, birgün geleceginizi bilsem de o günün daha uzak oldugunu saniyordum.

Peki, madem burdasiniz birseyler yapmak gerek simdi?
Bir süre düsünmek gerek, gözden gecirmek gerek elde ne var ne yok diye...
Eldekilerle yetinmeyip birseyler üretmek, eksikleri gidermek gerek...

Bir yerlerde okumustum, siz birilerine gidince Göcme Vakti'ne uyari yaparmissiniz. Ben hep baskalari göcer gider saniyorum, halbuki birgün kendiminde gitmek zorunda olacagimi bildigim halde...

Ellerim bos daha sanki :/ Giderken bos gidemem ki ama ben!
Utanirim, üzülürüm, yanarim...
"Keske" demek istemiyorum sonra, simdiden akilli davranip hazirlikli olmaliyim.
Olmaliyim diyorum ama yapabilir miyim bilmiyorum...
Bunca cirkinligin arasinda bazen öyle zor ki hersey!

Yapmaliyim ama...
 O'nun icin yapmaliyim, O'nu görebilmek icin, O'nun beni sevmesi icin...
Siz biliyorsunuz kimden bahsettigimi, sizi bana Gönderen varya hani...
Beni seviyor mu acaba, keske bir haber de getirseydiniz? 
Ama ben bazen sevdigini öyle hissediyorum ki, ummadik anlarda beni mutlu ediyor. Bazen de benim aptalliklarim yüzünden beni daha sevmezse diye tedirgin oluyorum...

Neyse...

Aynanin karsisinda $akaklarimda  farkettigim iki tel beyaz sac, "Hosgeldiniz".
Kusura bakmayin biraz gec algilayabildim gercekliginizi...


14

Teşekkür Ederim


-Bitte
-Danke
....

Viyana'ya ilk geldigim zamanlar bu kelimeleri oldukca fazla duydugumu farkettim: "Lütfen" ve "tesekkür ederim".
Sonra bu kelimeleri bizim milletimizin daha az kullandigini düsündüm...
Gerek aile icinde gerekse toplumda birbirimize tesekkür etmeyi ihmal ettigimiz oluyor degil mi?
Bunu farkettigimden bu yana evde en ufak seylerde dahi tesekkür etmeyi aliskanlik haline getirmeye calisiyorum.
Kizim bana tuzlugu uzatsa, esim bir tabagi masadan kaldirip mutfaga götürse, birisi arayip hal hatir sorsa... gibi seyler agzimdan cikacak iki kelimeyi hakediyorlar tabiki!

Peygamberimizin bir sözü geliyor aklima bu konuda: "İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a da şükredemez."
Ne güzel demis gül kokulu Efendimiz ve bizi tesekkür etmeye tesvik etmis...

Allah'a sükretmek...
Bunu hic kimse hakkiyla yapamaz sanirim... Cünkü sükretmemiz gereken neler var neleeer. Farkinda olduklarimizi bile saysak o kadar uzun bir liste olurki... 
Bir de farketmediklerimiz var. Gözümüzün önünde olup farkedemediklerimiz...

Ramazan ayinin son günlerindeyiz. 
Bu ayi faydalanmaya calisarak gecirenler eminim cok daha iyi farkinda oluyorlardir sükrün hayatimizdaki yerini... Önümüzde bol cesitli sofralar, buzdolaplarimiz dopdolu, sadece aksama kadar ac kalacagimizin bilincindeyiz oruc tutarken. 
Ya buzdolabi, sofrasi, karni bombos olanlar... Onlarin bir vakitleri de yokki o vakti bekleseler yemekleri olsa...Belkide hergün oruc tutmak isterlerdi bu durumda...

Ac olan kardeslerimizi de düsünelim hep, dua edelim, elimizden geldigince maddi olarak destekleyelim insallah. Üstelik sadece onlara degil kendimize de birseyler yapmis oluruz. 
Her iyilik elbet birgün geri dönecek bizi bulacaktir yine.


Bu konuya deginmeyi kac gündür istiyordum, bugüne kismet oldu.
 Hepinize cok tesekkür ederim, yazimi okudugunuz ve hep buralarda oldugunuz icin :)


Not: Bayrama Salavat Kumbaramizdaki son durumu ile birlikte dua yazisi eklemek istiyorum insallah. Kimler hala sayi vermek istiyor?

 
20

NEY'den gelismeler ve Yaglanmasi

Aksam simsekler cakiyor ve gök gürlüyordu... 34 derece civari olan gündüz sicaginin yerini hafif serinlik almasi nasil güzeldi...Bir önceki yazimda da gectigi gibi yagmura zaten hastayimya ben, birde bu coook asiri sicak sonrasi yagani hele cennetten gelmis dünyaya gibi :) O havada balkona cikip Ney üflemek vardi ama hem saat cok gec hemde benim sadece la, si, do, re notalarimi da kimse duymak istemezdi :P Simsek bana dogru gelir diye de hafiften ürperir miydim acaba :P 

Biliyorsunuz suradaki yazimda bahsetmistim ilk defa sizlere Ney'imden (simdi ney diye saka falan yapmayin sakin :P)...Sonrasi tek tek perdelere ulasmaya calistim, Neva, Cargah, Segah, Kürdi ve birazcikta Dügah derken bir türlü Rast perdesine ulasamadim...Yani birkac kez basarsamda üzerinde daha durmadim diyeyim.
Bu sekilde bir eser üflemeye de hic gecmek istemedim. Önce cok net seslere ulasip öyle eser üflemekti hedefim...Yinede üflemek icin basit bir eser ararken öylesine, karsima cikan eserlerin notalarini okuyamadigimi farkettim, yani okuldaki nota bilgisi coktaaan ucup gitmis...
Böyle ilerleyemeyince bir süre ara verdim ve kursa baslasam iyi olacak diye düsündüm, kursta düzenli olup en az 6 aylik oldugu icin Ramazan ayi bitsinde ara vermeksizin gitmis olayim... Yalniz gecen gün kurs yeriyle yeniden yazistim, daha Subat ayinda bana verdikleri fiyatla simdiki fiyat arasinda bayagi fark var, ne cabuk böyle zam vurmuslar üstüne :S
 Durum bundan ibaret, tabii ben arada Ney'i mi yine elime aliyorum, konusuyor, seviyor ve yagliyorum...

Bu yazimda Ney nasil yaglanir onu aciklamak istiyorum özellikle yeni olanlar icin belki faydasi olacaktir! 
Arastirmalarima göre Ney icin en cok önerilen yag findik yagi ama bulamazsanizda badem yagi olur. Ben eczaneden badem yagi aldim 50-100 ml civari, bir dahakine findik yagi siparisi vericem getirtmeleri mümkünmüs...


Ney'imizin tüm perdelerini (deliklerini) minik bantlarla kapatiyoruz, sonrasinda baspare üstte olacak alt kismi sol avucumuzun ortasinda olacak sekilde tutuyoruz. Baspare'den (üfledigimiz kisimdan) bir miktar, yaklasik 20 ml yag döküp hemen asagisina kadar ulasmadan yatay halde tutuyoruz Ney'i. Yani bir ucu sol avucumuzda diger ucu sag avucumuzda en alt ve üstten yag disari cikmasin diye sikica tutuyoruz yatay sekilde bir saga yatik bir sola yatik salliyoruz ki icindeki yag her tarafa ulasabilmesini saglamaya calisiyoruz... Bir miktar hareketler yaptiktan sonra Ney'imizin icindeki fazla yagi yine geri sisemize akitabiliriz, daha damlamiyorsa bile icinde yag kaliyor, yani dikey halde bir gece böyle beklemeli, altina bir bez koyabilirsiniz akacak yagi emmesi icin...Birde dis kismini da ellerimizde kalan yag ile yaglamayi unutmuyoruz. Baspareden müzik kutusuna dogru bir damla da gül yagi damlattik mi tamamdir, geriye bir gece dinlenmesi kaliyor yukarida bahsettigim gibi... Yapistirdigimiz bantlari cikarmayi da unutmuyoruz :P

Ben bu sekil yapiyorum, bilmem tarif edebildim mi :S Ama Ney saticilarinin bir yag teknesi oluyor ona batirip cikariyorlar, bizler bir tek Ney icin eve yag teknesi alip yapamayacagimiz icin en pratik sekli böyle geldi bana ve bunu uyguluyorum...

Sorusu olan? 
Var mi icinizde birseyler üfleyebilenler? 
Her türlü önerilerinize acik oldugumu da belirteyim ;)

Umarim kursa gidebilirim, o zamana kadar mevcut bilgimi pekistirmek ve kaybetmemek adina ara ara nota üflemeye devam edecegim...

Ney'ime not: Seni hergün üfleyecektim ben öyle anlasmistik aslinda bunu bir süre sürdürdüm sonrasi yapamadigim icin üzgünüm :/ Seni üfleyerek birlikte ucup gidecegimiz günleri bekliyorum özlemle...

15

Gül kokulum

Bugün en sevdigim gün, Cuma.
Bu Cuma ayri bir güzel sanki, 20 Nisan oldugu icin mi acaba :) 20 Nisan 571'de güzel insan, son Peygamberimiz dogdu dünyaya. O ki her yönüyle tam örnek bir insan...
Bizler yazikki bir dizideki oyuncularin hayatlari kadar bilmiyoruz O'nun hayatini. Kulaktan dolma bilgilerle yetinmeyi yegliyoruz. Oysa öyle cok bilinmesi gereken, hayatimiza isik tutacak yönleri var ki...

 Ey yüce insan, ey sevgilinin sevdigi, ey güllerin efendisi...
Senin gül koktugunu bildim bileli daha bir baglandim ben güllere ve gül kokusuna, taa icime cekiyorum ve senin kokunu aldigimi düsünüyorum...
Senin sünnetlerini uyguladikca daha bir güzellesiyor hayatim, daha bir neseleniyorum...

Biliyor musun Peygamberim bazen tanimadigim birine selam veririm evin yanlarindan gecerken... O kisi belki bizim binada degil ama olsun, müslüman degil ama olsun. Ben yinede selam veriyorum senin sünnetine uymaya calisip... Ve bugün o selam verdiklerimden bir yasli bey bu defa selamlastiktan sonra durdu ve arkamdan bana seslendi bende döndüm, "Sen güleryüzlü, cok canayakin bir insansin, bu cok güzel" dedi ve bas parmagini yukari dogru tuttu begendigini isaret etmek isteyip :) Bu beni mutlu etti sabah sabah :)

Senin hayatindan birseyler okurken icime bir üzüntü düsüyor günümüzle kiyaslayamiyorum...Insanlar birbirlerinin canini acitmak istiyor, kimse kimseye gülümsemiyor senin gülümsemen gibi...

Seni ezberleyip hayatimizi sana göre yasayanlardan oluruz insallah... 
Iyiki dogmussun, iyiki varsin Peygamberim.

*****
Ben biraz daha okumak istiyorum diyenlere:

Daha önce yazdigim bir yazi, Peygamberimizden saglik önerileri.
Baska bir güzel yazi ise, Her kapiyi acan sihirli bir anahtar.

27

Onunla en son ne zaman göz göze geldik?


Sizce hayatın en çok okunan kitabı hangi kitaptır?
Ve hayatta en çok yazılıp, çoğaltılmış olan kitap hangi kitaptır?
Tanıyor musunuz öyle bir kitabı?..diye sorsalar..
Süphesiz ki Kuran-ı Kerim denilecektir..
 
Denilecektir denilmesine ama gelin görün ki, ortada çok hazin bir gerçeklik var..
Ve bu hazin durum yürek yakıyor..
Neden yürek yakıcı?
Okundukça en anlaşılmaz kılınan, hayattan koparılıp atılan, hayattan uzaklaştırıldıkça, kendisine varılabilecek yolun, zahmet yokuşuna dönüştürüldüğü, eşsiz bir kaynak...
Ölülerin arkasından okunan, onbir ay geçtikten sonra, on ikinci ayda anlaşılmak yerine, zinhar okunan ve süre bitince, kabına istiflenip duvara asılan, kendisine yapılan bu muameleyi hak etmeyen hayatın en önemli kaynağı...
Insanlık için gönderilmiş olmasına bakılmaksızın, hayatın içinden dışlanması hüzün vermiyor mu size?..
 
Sahi onunla en son, ne zaman göz göze gelmiştiniz?..
Başkası için değil, kendiniz için gönderilmiş bir kitap olduğunu, hiç düşündünüz mü?..
 
Unutmayın yüreğimizi açmaz isek o kitaba, o Kerim olan kitap kapısını asla aralamaz bize.


"Mailime gelen bir yaziydi.
Gercekten hakkini veremiyoruz yüce kitabimizin...Gecen elime aldigimda bunu farkettim, tam yazida bahsedileni (maalesef). Degisiklik olsun dedim ve ayetleri anlamaya calistim okurken anlamindan, bunu daha cok yapacagim insallah.
Resimdeki gökkusagi Kur'an-i Kerim'i cok sevdim, ilerde birgün kizim ögrendiginde ona hediye etmek isterdim...
Hayirli Cumalar"

18

Senin bir ismin olmali Ney...♥

Bugün zil caldi ve beklenen postayi almak icin dogru kapiya...
Kardesime bundan bir ay öncesi bir Ney siparisi vermistim, o Istanbul'da, hem fiyat olarak daha makul olur diye düsündüm. Ama o Aralik ayi icinde dogumgünüm gectiginden, bunu bana dogumgünü hediyesi olarak gönderdi :) Birde dayisi kizima eglenceli bir kalem yollamis Ney ile birlikte, cok sevdi ve tüm gün kullandi.
Farkettimde artik kizimda gelen paketlere postalara bayiliyor, benden önce acma girisimlerinde bulunuyor, yaris ediyoruz adeta :D
2012'de bir enstrüman calmak istedigimi dileklerim icine yazmistimya hani, aklimda Ney vardi...

Önce ondan gelen mis kokuyu farkettim, güzel bir koku vardi üzerinde.
Sonrasi ise $öyle gelisti;
Ilk bir saat icinde Ney'e üfledim durdum ama sadece nefesimin gittigini duymaktan baska ses cikmadi, o ara sinir oldum hafiften :P Sonra "Bu Ney sana sabri ögretecek" deyip kendime yeniden denedim. 
Bir ara hafif ses duydum ve sevincle kahkaha attim, kizimda benimle gülüyor :D 
Bir süre sonra farkettim o ses sadece dudagimin cikardigi isliga yakin bir sesmis (islik calamamda normalde :S)...Bu arada basladim yine kendi halime gülmeye, ben gülüyorum kizimda gülüyor bana bakip bakip :D
"Bazisi birkac gün, birkac haftada ses cikariyormus, sende ne cabuk sevindin öyle havaya giriyordun söndün :D" diye söylendim kendime...
Bir süre mola verdim, sonra yeniden denemeye koyuldum. Neyle olan bu ikinci saatin icinde bu defa gercekten ses cikardim ve arada bir tekrarliyorumki ses cikarmaya agzim alissin iyice diye :)
Yalniz bu ses böyle duydugum kulaga cok güzel gelen bir ney sesi gibi degilde kalin biraz, acaba zamanla mi ses oturacak yerine anlamadim gitti :P Borazan sesi gibi benimki :P
Suanda neyimle gecirdigim ilk günümün sonu, biraz tansiyonum düsmüs olabilir üflemekten, birazda dudaklarim uyusmus gibi olabilir ama mutluyum :)
En azindan ilk gün ses cikarmak bir basari oldu bana.
(Besmele ve abdestli baslamanin faydasi olmus olabilir mi...)
Bu konuda arastiriyorum ve blogumda da paylasirim arastirmalarim dogrultusunda, yeni baslayanlara da destek olmasi amacli ;)

Aranizda Ney calan birinden püf noktalarinin özetini almayi cok isterim :)
Yardimci olmak isteyen?

Canim kardesime tesekkürlerimi gönderiyorum buradan da, ögrenince ona özel muhakkak calmayi istiyorum birgün...

"İkiye ayırdılar seni, can denen şeker kamış dalından
İçin boş, yok bir tek bir kıvrım, sinen delik deşik, göz göz...
Feryadımı hafızana kaz, bir kez inle benim için derinden!"

6

Tesekkür ederim Allah'im

Şükür....

Ne zaman kaybettik seni biz?..Ve ne zaman bu kadar sitemkar, bu kadar hoşnutsuz olduk..
Yediğimizin içtiğimizin, gördüğümüzün, gezdiğimizin, işittiğimizin, hissettiğimizin, tattığımızın, tuttuğumuzun, en mühimi, aklımızın ve sağlığımızın, şükrünü ne zaman kaybettik biz?..

Biz şükrü kaybettik, stresle sardık bedenimizi..
Sinir sistemine yüklendik farkında olmadan..
ve ince ince ağlarla tüm vücudu kaplayan sinirler, organları ve hatta zihinleri hasta etti, geri dönüşümsüz hasarlar verdi..
Cilt ile sinir sistemi aynı kökenden yaratılmıştı, ciltten çıktı hastalıkların kimileri..
Evet, sinirdi, stresti, mutsuzluktu, hoşnutsuzluktu, karamsarlıktı, tatminsizlikti
ve şükürsüzlüktü hep şikayetlerimiz..

Dilimizden eksik etmediğimiz..
Ne ki, şikayetin ucu nereye gidiyordu, bilmediğimiz..
Şükrü bulsak yeniden, gelir mi mutluluğumuz, huzurumuz, kanaatkarlığımız, ruh ve beden sağlığımız??..

Neydi isteyip de alamadıklarımız??
Daha iyi bir ev mi, araba mı, giysiler mi, yiyecekler mi, turlar geziler mi?..
Başarı mı, övgü mü, itibar mı, kibir mi?..
Uğruna mesailerimizi, emeklerimizi, zihnimizi harcadıklarımız?..
Neydi sahi "aradığımız"..
Aradığımız, aslında kaybettiğimiz "şükrümüz"dü..
Başka hiçbir şeyle dolmazdı içimizdeki boşluk ve hoşnutsuzluk..
Ama şükür yoktu ortalıkta,
ve içlerimiz bomboştu..

Hayatlarımız, bir ucundan delinmiş çuvaldaki tanelerin boşalması gibi boşalıyordu..Boş bir çuvala dönüyordu..
Püff dese rüzgar; düşecek, yıkılacak bir çuval..
İman zedeleniyordu, hayat boşa sarf olunuyordu..
Her yerde bir kayıp esintisi, esip duruyordu...

Ama yaşlı bir teyze buldu onu..
Ekmek bulamadığı günlerde, onunla doydu..
Ölmekten değil, ölmemekten korktu..
Açlığa ve hastalığa sabretti..
İşte, tüm mesailerini dünyalık emeller, hırs ve ihtiyaçlar için sarf etmemişti,
çuvalında bir tanecik buğday yoktu belki..
Ama hepimizden büyük bir serveti vardı..

Şükür..
O şükür dedikçe ışıldadı gözleri...
O şükür dedikçe utandım gözlerimden..

Şükür.. dedim..
Neredeydi?..


Not: Bu yazi bana gelen bir maildi.
2

GüZeL eYLe

 
Ey Rabbim

Sözlerin en güzeli hiç şüphesiz sana ait,

Bizim söylediklerimiz,

Söyleyemediklerimiz,

Söyleyeceklerimiz,

İçimizde sakladıklarımız,

Suskun bıraktıklarımız,

Terk ettiklerimiz,

Unuttuklarımız,

Fısıldadıklarımız,

Hepsi, hepsi, sözlerin hepsi!

Ancak sana yöneldiği için güzeldir.

Şüphesiz duayı dilimize veren sensin,

Dilimizi duaya çeviren sensin,

Sözlerin en güzeli sana aittir,

Ve sözlerin en güzeli sana hitap etmektedir.Ey Rabbim,

Ebediyen bana yakınlığını tattırdığın için,

Bana vahyettiğin tüm gerçekler için,

Bani hayat denen bu sonsuz lezzet pınarının başına oturttuğun için,

Bildiğin tüm ayıplarımı örttüğün için,

Gördüğün tüm kusurlarımı bağışladığın için,

Umuduma katık ettiğin tüm hayallerim için,

En sevgilini bana elçi gönderdiğin için,

Ey sevgili,

Beni aşkına muhatap ettiğin için

Sonsuz hamd sana

Sonsuz minnettarlık sana

Sonsuz minnet sana

Sonsuz şükür sana

Sonsuz teşekkür sana…

Ey Rabbim,

Tut elimden sonsuz kudret elinle,

Beni hiçliğe düşmekten alıkoy,

Unutulmuşluktan uzak eyle beni,

Varlığına komşu eyle beni,

Ben acizim dayanağım sensin,

Fakirim ben sığınağım sensin,

Dilsizim sözüm sensin,

Körüm ben gören sensin,

Sağırım, ki sen işitensin…

Ey Rabbim,

Sözlerin en güzeli sana aittir.

Ve sözlerin en güzeli sana hitap etmektedir.

Bu kırık dökük sözlerimi,

Bu perişan hitabımı,

Sen kabul eyle,

Sen güzelleştir.

Ki sen bana aşktan kanatlar vermiştin ya!

Aşkın semasına uçurmuştun ya beni,

Elimi sen dokumuştun ya,

Hani ele avuca gelmez dokunuşları sen bahşetmiştin ya bana,

Gözüme kendi nazarında ışıklar vermiştin ya,

Gözle görülür güzellikler vermiştin ya bana,

Yüzüme tebessümü sen giydirmiştin ya,

Tebessümüme karşılık veren güzel yüzler koymuştun ya karşıma…

Ey Rabbim,

Yoktum ben sen varettin!

Unutulmuştum. Ki sen sevdin,

Sevdiğin için varettin.

Bir sen sevdiğin için var edildim.

Bir sen beni andığın için ihya edildim.

Öyle ise,

Ey Rabbim!

Varlığımı aşkına armağan eyle,

Yak beni aşkının ateşinde,

Al beni bu rüyadan,

Al beni bu dünyadan,

Bu kırılgan varlığımı ebedi baharına toprak eyle…

Ey Rabbim!

Bütün güzel sözler sana söylemekle güzeldir.

Kırık dökük de olsa kabul eyle sözlerimi,

Yıkık dökük de olsa duy yakarışlarımı,

Kabul eyle beni,

Kabul eyle sözlerimi,

Suskunluğumu,

Dilsizliğim,

En güzel dua eyle,

Dua eyle dilsizliğimi,

Dua eyle suskunluğumu,

En güzel dua eyle,

Ki sözlerin en güzeli sana hitap etmekle güzeldir.

Dua eyle sözlerimi,

Güzel eyle…

                                              Güzel eyle… (Amin)                                   

(Senai Demirci)
12

Bitmeyen Yemek

Ramazanda oruc tutuyoruz, günboyu ac kaliyoruz, peki orucumuzu güzellestiriyor muyuz? Bu gece Hülya Konar'in önerdigi bu ruhumu rahatlatan melodi esliginde bunu düsündüm...
Oruc nasil güzellesir ki?
Bence normal günlerde yapmadiklarimizi da yapmaya calismak, tabiki bunlar güzel seyler olacak.
Daha cok sadaka vermek, daha cok cocuk sevindirmek, iftar davetleri, belki komsumuza o aksamki iftar yemegimizden götürmek bir tabak...
Yollarda yanindan gececegimiz kisilere tanimasakta selam vermek...
Evimizde, is yerimizde daha güleryüzlü, anlayisli, kibar olmak...
Daha cok af dilemek Allah'tan. Daha cok sükretmek.
Üzerinden günahlarin paslarini atip söyle silkelenip kendine gelmek...
Yani sadece ac kalmayalim...
Birazda insanlik yemegini pisirelim :)
Bu yemegin tarifi ilk gördügümde hosuma gitmisti ve sizlerle de paylasiyorum ;)


Kullanilacak Malzemeler

Bir ölçek günaydin,Iki ölçek iyi günler,Birazcik ilgi,Bir tutam anlayis,Bir tutam tebessüm,Normal ölçüde nezaket,Bir tatli kasigi tolerans malzemeyi iç dünyanizdan alin.

Yapimi

Yikamaniza gerek yok, temizdir.
Gönül teknenizde yavasça karistiriniz;Kokusu her yaniniza sinince duygu serbeti ekleyiniz.
Karisimi hayal tabaginin üzerine yavasça bosaltiniz;
Üzerini sevgi marmeladi ile süsleyiniz;Birkaç parça gökkusaginin renginden de serpistiriniz.
Gün boyunca afiyetle yiyiniz.
Sadece kendiniz yemeyiniz, herkese veriniz;Çünkü paylasildikça çogalir bu yemek.
Afiyet olsun :)
8

BüYüK KaMPaNYa, kacirmayin

Bir Kandil Gecesi daha geliyor, aldim elime takvim yapragimi ve yine klasik neler yapilirmis göz atiyorum. Kandiller öyle güzel imkanlar ki bizim icin, bunlari iyi degerlendirmek kaliyor bizede. Diyelim ki bir alisveris merkezinin indirimli günü olsun, o gün cok giden ve bu imkani kullanan olur degil mi? Kandillerde bizler icin bolluk ve indirim günleridir zaten...

Berat Kandilinde annemle 100 rekat namaz kilardik onu hatirliyorum, evleneli bir ya da iki kez kildim o namazi. Her rekatte Fatiha'dan sonra 10 Ihlas okunur, iki rekatte bir selam verilerek 100 rekat tamamlanir.

Buna gücü yetmeyen Tesbih namazi kilabilir. Tesbih namazini zaten ömründe bir kez kilmak gerekmis en azindan. Cok sükür bu namazida bayagi kilmak nasip oldu. Hatta bir keresinde ben kildirmistim yasli bir komsu teyze ve annem ücümüz :)

Tesbih namazini böyle güzel acik anlatan bir resim buldum. Basinda sayi olan ve kac kez okunacagini belirten yerlerde tesbih olan duayi okuyoruz:

"Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym"


************************

Manevidir, ibadettir kandil

Uhrevidir, saadettir kandil

Seviyedir, keramettir kandil

Misafirine sonsuz huzur verir


Hepimize hayirlisiyla gecirmek nasip olsun, Allah dualarimizi kabul etsin insallah, sevgiler.
17

Ayetlerden Kişisel Gelişim Notları

İsra 37: Kibirli olma, alçak gönüllü davran.

Müddesir 1-5: Kendini fazla abartma.

Tekvir 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.

Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu aklından çıkarma.
Beled 5-6: Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme.

Hucurat 10: Büyüklük kompleksine kapılıp, insanları ezerek arkadaşlarını kendinden uzaklaştırma.

Muhammed 7: İyiliği karşılık beklemeden yap.

Rum 21: Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret göster.

Vakıa 83-87: Ölümden korkmak yerine, ölüm gerçeğiyle yüzleş.

Bakara 263: Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.

Furkan 63: Sana yapılan kötülüğün karşılığını vermek yerine. Öfkenin dinmesini bekle.

İnşirah 1-3: Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur. İhtirasını törpüle.

Maun 4-5: Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi tart.

Mücadele 7: Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma.

Rahman 7-9: Çıkarcı olma. Adil davran.

Tekasür 1-2: Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir etme.

Tevbe 40: En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma.

Fatır 19-22: Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine, senden zor durumda olanları görüp rahatla.

Fecr 27-28: En sevdiğin şeyleri, başkalarıyla paylaşmanın keyfine var.

Hakka 33-35: Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için asla feda etme.

Haşr 10: Muhatabına güvenmek istiyorsan, önce sen güvenilir ol.

Kalem 1-2: Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma. Gücünü insanların yararına kullan.

Münafıkun 4: Bencil olma, tebrik etmeyi bil.

Saff 2: Yalandan uzak dur.

Yusuf 32-33: Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin, hayatını esir almasına izin verme.

Ankebut 41: İyi bir dostun, paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma.

Al-i İmran 92: İyilik yapma arzunu, şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır, asla unutma.

En'am 50: Ön yargılarla hayatı kendine zehir etme.

En'am 60: Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler, hayatının kâbusu olmasın.

Felak 1-5: Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç.

Hacc 46: Kendini, hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama.

İbrahim 42: Merhametli olmaktan asla vazgeçme.

İsra 23: Anne ve babana 'off' bile deme.

Nisa 149: Kendini sürekli övmekten uzak dur.

Yunus 12: Vazgeçilmez olmadığını kabul et.

Enfal 56: Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma.

Furkan 43: Heveslerini kendine ilah edinme.

Necm 3: İnanma duygunu diri tut.

Nisa 58: Karar verirken, vicdanının sesini duymazlıktan gelme.
Not: Forumlarda gezinirken bunu okuyunca paylasmadan edemedim ;)
18

Peygamberimizden Saglik Önerileri

Peygamber efendimiz, ömrü rahat yasamak, huzur içinde geçirmek ve riza-i ilâhiyi kazanmak için, sunlara mutlaka riayet ediniz buyuruyor:

-Daima taze yemeklerden yiyiniz

-Çok sicak ve çok soguk yemeyiniz

-Çok çigneyiniz, yavas yiyiniz

-Yemege oturmadan evvel ve yemekten sonra ellerinizi yikayiniz

-Yemekten daima istahli olarak kalkiniz, çok yemeyiniz

-Yemeklerde çok su içmeyiniz

-Kisin daha ziyâde yagli yemekleri, yazin hafif yemekler ve sebze yiyiniz

-Üzüm, hurma ve zeytin, Allâh'a (cc) sükretmek için size âfiyet ve kuvvet verir.

-Yoruldugunuz zaman tatli yiyiniz.

-Kirik veya çatlak kâselerde yemek yemeyiniz, su içmeyiniz.

-Yemeklerde daima neseli olunuz ve yalniz yemek yemeyiniz.

-Yemekten sonra daima duâ ederek sükrediniz.

-Ayda bir gün muhakkak oruç tutunuz, vücudunuz dinlensin.

-Bal yiyiniz, bin derde devadir.

Not: Peygamberimizin dogum yildönümü olan Mevlid Kandili muhasebesiyle bu yaziyi eklemek istedim, hepimizin kandili hayirlara vesile olsun!
14

Kulagim ferahladi

Bugün bilgisayari actim kizim oynarken bir yandan melodiler olsun istedim evin icinde.
Yolum youtube düstü ve derken "Sordum Sari Cicege" ilahisine rastladim ve defalarca dinlemek istedim, herzaman cok severim bu ilahinin hem müzigini hem sözlerini.
Hatta costum bir ara bende söylemeye basladim bayagi sesli bir halde. Hani su senfoni tarzi olani var onu dinlerkene oradaki bayanlar gibi yapmaya calistim agzimi kocaman acip ince bir sesle :D :D Birde ilahinin baska bir yorumunuda Bedia Akartürk'ten dinledim, biraz oynak olmus ama degisikti. Zaten cesit cesit her türden dinlemek mevcut, hepside ayri lezzet verdi dogrusu :)

Bu ilahinin yeri var aslinda bizde.
Kizimin karnimdayken en cok dinledigi seydi, esim söylerdi hep.
Baskada ilahi bilmediginden hep bunu söylerdi, kizim dogduktan sonrada bir süre söyledi ama sonra minik dualara gecis yapmistim ben ve öyle kalmisti ilahimiz :)
Kizim bugün sevdi dinlerken :)
Kimbilir belki hatirlamistir taa karnimdayken dinlediginden :)


Sordum sarı çiçeğe, annen baban var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba, annem babam topraktır.

Hak la ilahe illallah Allah la ilahe illallah (nakarat)

Sordum sarı çiçeğe, benzin neden sarıdır?
Çiçek eydür derviş baba, ölüm bana yakındır.

Sordum sarı çiçeğe, sizde ölüm var mıdır?
Ciçek eydür derviş baba, ölümsüz yer var mıdır?

Sordum sarı çiçeğe, evlat kardeş var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba, evlat kardeş yapraktır.

Sordum sarı çiçeğe, boynun neden eğridir?
Çiçek eydür derviş baba, kalbim Hakka doğrudur.

Sordum sarı çiçeğe, sen beni bilir misin?
Çiçek eydür derviş baba, sen Yunus değil misin!
18

Dua Edelim mi Birlikte?...

Allah’im lütfet ki gittigimiz her yere baris götürelim,

Bölücü degil, bagdastirici, birlestirici olabilelim.

Nefret olan yere sevgi, yaralanma olan yere affedicilik,

Kusku olan yere inanç, ümitsizlik olan yere ümit,

Karanlik olan yere aydinlik ve üzüntü olan yere sevinç saçici olmayi

Bize lütfet Ya RABBi!


Kusurlari gören degil kusurlari örtenlerden,

Teselli arayanlardan degil teselli verenlerden,

Anlayis bekleyenlerden degil anlayis gösterenlerden,

Yalniz sevilmeyi isteyenlerden degil sevenlerden olmamiza yardim et.

Yagmur gibi hiçbir seyi ayird etmeyip, isigiyla tüm varligi aydinlatanlardan,

Toprak gibi hersey üstüne bastigi halde hiçbirseyini esirgemeyip nimetlerini herkese verenlerden olmayi bize lütfet.

Alan ellerin degil veren ellerin,

Affedici oldugu için affedilenlerin,

Hak ile dogan, Hak ile yasayan, Hak ile ölenlerin

Ve sonsuz yasamda yeniden doganlarin safina katilmayi bize nasip eyle.
(AMiN)
Back to Top