8

Kamera Arkası...

Sizlere bir film setinde bulundugumuzu, hatta kizimin kendine ait ilk parasini kazandigini yazmistim daha önce.
Biraz ayrintilardan bahsedecegimi demistim ve simdi aklima geldi birden, bugünün isini yarina birakmayayim :P

Erkenden kendimizi orada bulduk, denilen saatten bile erken varmistik sanirim...
Ilk olarak daha önce provasi olunmus ne giyinecegi konusu halledildi, gerci benim kiyafeti kadin sonradan icine sinmeyip degistirmek istedi, hic tarzim olmayan bir sekle soktu beni :S Böyle Arap kadinlari misali oldum sanki...
Devaminda acik büfeden kahvalti edildi, arada tek tük durmadan gelen oldu. Orada oturanlarla iki üc laflastik.
Sonra belirli sahneler icin gerekli kisileri cagirip onlarla birkac prova yapip devaminda cektiler...
O ara makyaj yapildi, yalniz bu fondöten püskürten bir yandanda serinleten alete bayildim, o sicakta buz gibi fondöten geliyor cilde:) 
Makyaj sonrasi bekle bekle derken ögle olmadan biraz önce bizi prova cekime cagirdilar asagi kata. Icerisini filme uygun sekilde dösemisler, eski bir ev, bende gelin görmeye giden komsulardan biriydim :P Kizimda yine benim kizimdi :)
Bu sahnenin cekildigi oda cok kücüktü, bir yandan isiklar, bir yandan hava cok sicakti.
Böyle oturdugumuz yerde terliyorduk su gibi :S
Ögle yemegi molasi oldu yine acik büfe seklinde. Oyunculardan ünlü olan kiz, Arka Sokaklar'da mi yoksa böyle bir dizide oynamis birisi, ismini unuttum dizi izlemedigim icin :S Simdi filmin ismini...vs bilgilerinide vermiyorum, zaten 2012 (Sonbahar olmasi lazim) cikinca Gala'ya davet edeceklerini söylemislerdi, o zaman duyurmaya calisirim.
Neyse ben en cok kizim icin stres yapiyordum, ya durmazsa, ya eve gitmek isterse...vs. gibi. Cocuk sonucta bizim gibi sabredemez. Birde ben giderken zannetmistim ögleye falan biter isimiz, meger taaa aksam 21 e dek sürecekmis :S
 Ama kizim korktugumun aksine, ona bir iki laf atana falan yaklasti gitgide, derken bir bakiyorum kameraci abisiyle hasir nesir olmuslar gülüsüyorlar, bir bakiyorum kostümcü ablasinin kucaginda...vs. bu sekil gecirdi cogu vaktini. Onlarda nazladilar, kucakta tasidilar koca kizi ki ben kendim hic yapmam bunu...Ee böyle insanlari bende severim cocuk olsam :D Arada servis yapan bir kiz elinde tepsiyle geliyor atistirmalik birseyler dagitiyor.
Ayni sahne icin kac defa ayni hareketleri yaptik saymadim ama 20 vardir...Vee her sahnede birsey yiyorsak düsünün 20 kez yenildigini :S O nedenle masada olan seylerden mümkün oldugunca az almaya calistik...Kizim bir ara evin cocugu seker dagitiyordu aliyorduk, her sekeri yedigini farkettim :D Aralarda tembih ediyorum kizim simdi verileni yeme tamam mi diyorum...vs. Cocuk sicaktan cok bunaldi tabii, oturdugu yerden kalkmak istedi...vs. Istedigi sekilde dursun dediler sonradan yeterki oralarda dursunda, bir sekilde montaj edecekler besbelli...
Baska karaktere bürünmüs olmak tuhaf bir duygu. Ama rahat...Kisa süreli kendinden uzaklasmak degisiklik belkide :P Oradakilerde cidden iyi insanlardi. Tüm gün ayni masalarda yedik ictik ve günün bitimi sanki orada bir gün degilde bir ay gecirmisim gibi hissettim kendimi, insanlari cok taniyorum gibi oldum...
O günki sicak ve bunaltici kücük oda beni en zorlayan kisimdi...Yoksa gerisi güzeldi. Bir sonraki gün tekrar cagirsalar artik halim kalmamis gibi hissettim kendimi...
Neyseki o gün bitirmisler bizim oldugumuz sahneyi ondan uzun sürmüs.
Aksama cikarken paralarimizi aldik, kizimla sakir sakir yagan yagmurda metroya dogru kosturduk :)
Ben eve girer girmez agri kesici ictim...Sanirim kücük odanin basik baygin sicak havasindan gelmisti o feci bas agrisi...
Kizim hala canliydi evde bile...Ve mutluydu herkesten ilgi görmüs olmaktan :) 
"Yarin yine gidelim anne" bile dedi. 
Annesi o an bir an önce yataga girip sadece uyumak istiyor ve bas agrisindan kurtulmak istiyordu :P

Ben simdi film birsey izlerken degerini daha iyi biliyorum :P Bayagi emek harciyorlarmis, isin icinde olmayinca bilmek cok zormus. Figuran olarakta olsa o ortamda bir gün gecirmis olmak benim icin güzeldi.
 Ben seviyorum merak ettigim seylerden deneyim kazanmayi : ) Bu da o listeye dahil olmus oldu ;)

Sevgiler

7

Bu Sabah


Mutfak caminin kenarina oturdum yine, evin en sevdigim yeri...
Martilar ucusuyor camimin önünde, hele birde islattigim bayat ekmeklerden koysam cam önüne nasil heyecanla gelip bir tane kapmaya calisirlar, öyle zamanlar bende gizleniyorumki beni görüp ürkmesinler (korkulacak bir tipim yok ama ;P onlarin yaklasimi cok cekimser..)
Kizimi hazirladim, esimi uyandirdim...Kizim anaokuluna gitmek üzere yola cikti babasiyla. Esim onu birakinca cuma namazina birlikte gidecekleri arkadasinin evine gidecek, namaza dek biraz Playstation ve Xbox oynayacaklarmis...Onlarinda en kötü aliskanliklari bu baskada yok cok sükür.
Ne gece gezmesi bilirler ne baska sey. 

Ben yalniz kalmis olsamda bunu pozitif olarak degerlendiriyorum suan. Tostum kizariyor, yumurtam kayniyor, cayim tütüyor ocakta :) Bende önünde ciceklerimin dolu oldugu mutfak camimin kenarinda oturdum post yaziyorum iste :) Bir kere de böyle birsey yazayim istedim, yasadigim ani tarif eden...
Sacim basim daginik, aynada bir gördüm kendimi yüzümü yikarken hepsi o :P
Birazdan bir ceki düzen veririm... Ee bugünde cuma, hayirli güzel bir gün :)
Tostum yanmadan, yumurtam fazla pismeden, cayimin tadi gecmeden ben kalkayim ;)

Güzel bir cuma günü gecirmeniz dilegimle, sevgiler sizlere gurbetten...

18

Hiç Âlâ Olmadi Bu...



Aslinda bu yazimda sizlerle bir sevincimi paylasacaktim...
Ama ben henüz sevinemeden, sevinci kursaginda kalma olayini yasamis oldum.
Simdi neler oldugunu yaziyorum:

Facebook'tan ve devaminda sayfasindan yarismasina katildigim Ala Dergi hakkinda olacak bu yazim.
Daha önce dergiyi birkac blogta okumus ve daha da merak etmistim. Yarismayida görünce belki bir abonelik kazanirimda tanismis olurum bende dergiyle diye heveslendim.
Esim yarismaya katildigim zamanlar saat gece 12 'yi beklerkenleri "Bir kazansanda ben de kurtulsam"derdi benim o heyecanli bekleyisimi görünce...
Birgece, iki gece...vs derken birgün bir baktim benim kazandigim aciklandi. O an acayip mutlu oldum. Bir süre zipzip zipladim evde "bak iste sonunda kazandim" dedim esime. Hemde dogumgünüm olacak yakinda, ilk dergi o siralar gelir bana diye hayal ettim. 
Bir an önce iletisim bilgilerimi gönderdim yarisma kurallarinda belirtildigi gibi.
Mailimden sonra aldigim cevap pek bir sarsti beni "Yurtdisina abonelikleri yokmus". 
"Ala Dergi artik tüm Avrupa'da" diye bangir bangir Face'de duyruluyordu nasil olur dedim!
Benim bunu haksizlik olarak gördügümü bildirmem sonucu gerekli yetkililere tekrar sorulup bana dönülecegi söylendi mailde ve hala dönülmedi...
Facebook sayfalarinda ise tamamen bunun imkansiz oldugu Avrupa kismina ait Ala ile nerdeyse alakalarinin olmadigini söylemek ister gibi birseyler yazdilar bana.
Benim kafam algilayamiyordu belki bunu. Ala Dergi'nin Avrupa koluda olsa o da Ala sonucta. Ben yarismayi Türkiye Ala'dan kazandigim icin reddedilmis olmam sacma, benim aboneligimi Ala Avrupa'ya aktarabilirlerdi!
Ya da hadi diyelim dedikleri gibi olsun. Ben bu yarismaya katilirken kurallari okumayip katilmadim elbetteki, tüm kurallara uygundu katilimim. Hicbir maddede yazmiyordu bu Türkiye'de yasayanlar icin diye!!!
Neden belirtilmedi o halde!!!...
Ben sayfalarina üye olmusum, sonra yorumumu begenmis secmisler (kendileri!) ismimi duyurmuslar o günün kazanani diye, sonucu tam bir fiyasko!

Bu büyük bir haksizlik oldugu icin ben bunu buradan da yazma geregi duydum. 
Belki olurda o (hala devam eden) yarismalarina yurtdisindan biri katilirsa benim gibi hayal kirikligi yasamasin!!!
(Az önce baktim yine yarisma kurallarina bu olay üzerine degisiklik yapilmis mi diye, Türkiye disi katilim mümkün degildir diye ilave etmisler...
Ben katilirken yoktu o madde, ne olacak benim hakkim!!!
Ee malum bu durumdan sonra ekleme yapacaklari ihtimalini düsündügüm icin kurallarin resmini almistim benim katildigim zamanki sekliyle!)



Ala Dergi hakkinda bir süredir yazmak istiyordum ama bu sekil degil...

11

Aşk ❤ Love ❤ Liebe


Hayatimda ilk defa belki bu kadar kisa sürede bir kitabi bitirdim...
Bazen incecik kitaplari bile bu kadar sürede bitirememistim..
Bu kitap insani alip götürüyor.
Ilk sayfasinda daha "woow" dedim Ella'nin hayatina verecegi cizgiyi okuyunca...Yani öyle bir ortamdan cikip hayatini degistirmek hep zor gelir insana, büyük cesaret isidir. Ilk baslarda bir Konya'da bir baska yerde olusu kafa karistirdi taa kii hepsini bir bütün icine alana dek.
Kitapta hem ilerlemek hem de hic bitmesin istedim...Bitince baska kitap okuyamam gibi geldi. Ya bir sonraki kitap bana bu tadi vermezse...Cünkü cok sevmistim.

Diyelim ki ben hayatimda hic yemedigim tür bir yemek yedim ve önceki yediklerimin buna kiyasla tatsiz oldugunu anladim, öyle birsey...Ve simdi cnm artik buna benzer yemekler cekiyor :P 

Yine Elif Safak okuyacagim sanirim. Umarim diger kitaplarida böyle güzel hisler birakir. 

Elif Safak tarzi yazan baska yazar öneriside alabilirim sizlerden?

12

Fıstık Boyama


Bir yazimda yumurta boyama yapmis, kiziminda cok sevmis olup onunla da yapacagimizi demistim. 
Onunla bu etkinligi gerceklestirdik yalniz ben o resmi bilgisayarda bulamadim :S 
Birgün elbet resimleri düzenlerken önüme cikar ve yayinlarim :) 
Ama onun yerine baska resimler gözüme carpti.
Birgün fistik yerken, "bak bu anne fistik olsun" "bu cocugu olsun"...vs gibi oynarken kizimla, ee bari biraz benzesinler diye de cizdim onlari...Kizim cok eglendi, yemek bile istemedi cizilenleri :)
Yani yumurta boyamadan sonra fistik boyamaya gecmis olduk :)

Cocuklarinizla güzel bir oyun fikri sizlere ;)
Fistiklari boyayin ve baslayin hayal dünyalarinda konusturmaya :)

Iyi eglenceler  Ƹ̴Ӂ̴Ʒ

Back to Top