18

Senin bir ismin olmali Ney...♥

Bugün zil caldi ve beklenen postayi almak icin dogru kapiya...
Kardesime bundan bir ay öncesi bir Ney siparisi vermistim, o Istanbul'da, hem fiyat olarak daha makul olur diye düsündüm. Ama o Aralik ayi icinde dogumgünüm gectiginden, bunu bana dogumgünü hediyesi olarak gönderdi :) Birde dayisi kizima eglenceli bir kalem yollamis Ney ile birlikte, cok sevdi ve tüm gün kullandi.
Farkettimde artik kizimda gelen paketlere postalara bayiliyor, benden önce acma girisimlerinde bulunuyor, yaris ediyoruz adeta :D
2012'de bir enstrüman calmak istedigimi dileklerim icine yazmistimya hani, aklimda Ney vardi...

Önce ondan gelen mis kokuyu farkettim, güzel bir koku vardi üzerinde.
Sonrasi ise $öyle gelisti;
Ilk bir saat icinde Ney'e üfledim durdum ama sadece nefesimin gittigini duymaktan baska ses cikmadi, o ara sinir oldum hafiften :P Sonra "Bu Ney sana sabri ögretecek" deyip kendime yeniden denedim. 
Bir ara hafif ses duydum ve sevincle kahkaha attim, kizimda benimle gülüyor :D 
Bir süre sonra farkettim o ses sadece dudagimin cikardigi isliga yakin bir sesmis (islik calamamda normalde :S)...Bu arada basladim yine kendi halime gülmeye, ben gülüyorum kizimda gülüyor bana bakip bakip :D
"Bazisi birkac gün, birkac haftada ses cikariyormus, sende ne cabuk sevindin öyle havaya giriyordun söndün :D" diye söylendim kendime...
Bir süre mola verdim, sonra yeniden denemeye koyuldum. Neyle olan bu ikinci saatin icinde bu defa gercekten ses cikardim ve arada bir tekrarliyorumki ses cikarmaya agzim alissin iyice diye :)
Yalniz bu ses böyle duydugum kulaga cok güzel gelen bir ney sesi gibi degilde kalin biraz, acaba zamanla mi ses oturacak yerine anlamadim gitti :P Borazan sesi gibi benimki :P
Suanda neyimle gecirdigim ilk günümün sonu, biraz tansiyonum düsmüs olabilir üflemekten, birazda dudaklarim uyusmus gibi olabilir ama mutluyum :)
En azindan ilk gün ses cikarmak bir basari oldu bana.
(Besmele ve abdestli baslamanin faydasi olmus olabilir mi...)
Bu konuda arastiriyorum ve blogumda da paylasirim arastirmalarim dogrultusunda, yeni baslayanlara da destek olmasi amacli ;)

Aranizda Ney calan birinden püf noktalarinin özetini almayi cok isterim :)
Yardimci olmak isteyen?

Canim kardesime tesekkürlerimi gönderiyorum buradan da, ögrenince ona özel muhakkak calmayi istiyorum birgün...

"İkiye ayırdılar seni, can denen şeker kamış dalından
İçin boş, yok bir tek bir kıvrım, sinen delik deşik, göz göz...
Feryadımı hafızana kaz, bir kez inle benim için derinden!"

3

KeLebekLer Sonsuza Uçar...

Kelebekler insandan daha mutlu yaşadı ömrünü…
İnsanoğlu ise onlarca yıla sığdıramadığı ömründen mutlu olmayı başaramadı…
Doğum ile ölüm arasında sıkıştı kaldı insanoğlunun ruhu ve sonunda ölümün gideceğini bildiği için, hayatını keşmekeş içinde tüketti…
Kelebekler ise anladı hayatın değerini…
Sadece bir gün yaşadı kelebekler…

 
Kendisini yaratan kudretin sanatının işlediği kanatlarını gün ışığıyla çırpmadan önce, günler boyunca bir koza içinde, karanlığın zulmetine katlandı…
Bir kelebeğe dönüşmeden önce, ipek böceği olarak çektiği o zulmetin paha biçilmez hediyesini, ipek kozası olarak bıraktı insanoğluna…
İnsanın paha biçemediği ipliğe, kelebeğin dünyaya geldiği yaşamın rahmi oldu…
İnsanın onlarca yıl yaşadığı halde, değerini bilmediği, kısa bulduğu ömre inat, kanatlarındaki Yaratanın fırçasından çıkma sanatı gösterdi insanoğluna, kısacık hayatının her anında…
 

Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler…
Ve hayatın ne demek olduğunu, insandan daha iyi bildiler…

 
Hayatın bir ateş olduğunu, yakıp kül ettiğini anladılar ve ateşe pervane oldular.

 
Dört kelebeğin öyküsüdür;
Dört kelebek ateşin gerçek sırrına ulaşmaya karar verirler…
İlk kelebek ateşin uzağından geçip gelir ve şöyle der;
"Ateş aydınlatan bir şeydir."
Bu gerçeğin tam bilgisi değildir…
İkinci kelebek ise ateşe biraz daha yaklaşıp döner ve şöyle der;
"Ateş ısıtan bir şeydir."
Bu da gerçeği anlatmak için eksiktir…
Üçünü kelebek ateşe iyice yaklaşır, alevler kanatlarına değer geçer ve döndüğünde, "işte ateşin gerçek bilgisi" der, "ateş yakıcı bir şeydir."
Dördüncü kelebek bununla yetinmez.
Ateşin çevresinde döner, dolanır, kavrulur ve birden bire ateşin içine dalarak bir an parladıktan sonra, alevlerin içinde görünmez olur…
Ateşin gerçek bilgisini anlayan tek kelebektir o…
Ancak bunun artık diğerlerine anlatacak durumda değildir.
Anlatmasına gerek de yoktur…
 

Hiç kimse ateşin ne olduğunu başkasının anlatmasından öğrenemez... Ateşe ancak dokunarak öğrenilir, onun ne olduğu…
 

Hepimiz bu öyküdeki dördüncü kelebek olmayı düşlüyor ama ömrümüzü diğer üç kelebek gibi tamamlıyoruz.
 

Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler…
Ömrünce gerçek aşkı bulamayan insana inat; ateşin aşk olduğunu bilerek ve aşk için yanmayı bilerek, 
nihayetin de SONSUZA UÇTU KELEBEK...


Not: Mailime gelen bir yaziydi, begendim, paylasiyorum...Ƹ̴Ӂ̴Ʒ

15

2011 Istatistiklerim

2012'nin ilk yazisi olarak blogun gecmis yilinin degerlendirmesi mahiyetinde bir yazi yazmak istiyorum.
2011 yaz mevsiminden itibaren blogumla daha cok ilgilenmeye baslamistim ve ilgilendikce ziyaretci sayisinin cogaldigini gördüm. (Öncesi derslerden dolayi bir göz atip cikiyordum...)

Blog emek verdikce güzellesiyor tipki bir cicek gibi :) 
Blogu daha öncede evlilige benzetmistim bakalim daha nelere benzeticem :P

2011'de 77 yazi yazmis, 600 civari yorum almisim.
Suan icin izleyici sayimiz 571 (tesadüfki Peygamberimizin dogdugu yil :) ), ayrica 620 civari e-mail ile aboneligi olan var (bunu gösteren göstergenin rengini degiseyim derken sadece 0 göstermeye basladi ve kaldirdim, belki 24 saat beklemem gerekiyordu...)

Bu yilki yazdiklarimdan en cok görüntülenmis üc yazi: 1-Liebe ist, 2-Glossy Box, 3-Yumurtaya Yüz.

En cok ziyaretci getiren ilk üc link: 1-Google.com.tr, 2-Cati Kati, 3- 10 Marifet.

En cok hangi kelimeler aranilip ulasilmis:  kelebekgibi, emrah, elissa, pasta asciutta, sürmeli gözler, kurabiye. (Bunlardan en cok ilgimi cekeni Emrah, onunla ilgili burada bir yazim vardi hepsi o ama hergün bunu arayip bloga giren var, bayagi hayrani var anlasilan...)

Bloga girilen tarayicilar: 1-Internet Explorer, 2-Firefox, 3-Chrome, 4-Safari...

Ülkeler: 1-Türkiye, 2-Almanya, 3-Amerika, 4-Avusturya, 5-Hollanda, 6-Isvicre, 7-Rusya...

Son zamanlarki yaklasik günlük ziyaretci sayisi 700-1000 arasi.

Ayrica bu yil blogumun Facebook sayfasini actim ve orayida ayri seviyorum, blogumdan daha güncel oluyor. Hepinizi bekliyorum sayfama :) (Suan 139 kisiyiz)

Birde az kullanilmis yahut tamamen yeni esyalarimi satisa sundugum KelebekGibi's Garderobe ve onun Facebook sayfasini actim.

Genel olarak 2011 benim icin güzelliklerin basladigi bir yildi, 2010'a (hayatimin dibe cöktügü yila) inat cok güzel gecti... Yukari dogru cikisa gectigimiz sekilde devam ederiz insallah.

Bu yilin ilk yorumu kimden gelecek acaba :)

17

12 iSTeK

Mimleniyorum arada ve belkide sonra cevaplamayi unuttuklarim oluyor, araya yazmam gerektigini düsündügüm öncelikli yazilarim giriyor...
Birkac blogcu arkadas beni mimlemisler sagolsunlar, Merve, Fikr-i Ala, Zelisle ve Sihirli Kokosh (unuttuklarim varsa lütfen hatirlatiniz).
Her mim konusunu sevmiyorum ama bu 12 dilek-(dua) olani hosuma gitti. 
Uyku beni cekmeden bir an önce yazayim o halde dolu kafayla:

1- Önümüzdeki 2012 yili icin ilk olarak yuvamda saglik ve huzur isterim, bunlarsiz gerisi bos geliyor cünkü...
2- Karsima öyle kisiler ciksinki bana hayat yolunda iyi arkadaslik etsinler, güzel kalpli, güzel düsünceli kisiler...
3- Bu yil bir enstrüman calmayi ögrenmeyi isterim... Ayrica güzel fotograflar cekmeyi ögrenmek, bunun icin önce dijital kamera devrini sonlandirip SRL sahibi olmak isterim...
4- Tembelligi birakip hep erteledigim birsey olan spora baslamak ve devamini getirmeliyim...
5- Esimle Umre'ye gitmek istiyoruz (bu yil zor gibi gözüksede Rabbim isterse bize mümkün kilar eminim...)
6- Ailem, kardeslerim, sevdigim kisiler, severek takip ettigim blog sahipleri hep mutlu olsunlar...
7- 2012'de okul hayatina baslayacak olan kizima tüm okul hayati boyu basari dilerim.
8- Dünya hayatinin yani sira ahiret hayatim icin hergün azda olsa birseyler yapabilmek, Allah'in rizasini kazanmak...(Kur'an-i Kerim'den, Risale-i Nurlardan birseyler okuyup ögrenip hayata gecirmek...)
9- Annemi ilk kez yasadigim ülkeye getirmeyi planliyorum,kizi nerede yasiyor görsün kadin 10 yil oluyor nerdeyse (cok gec bile kalinmis birseydi bu...)
10- Isterimki giyim tarzimi artik oturtayim (henüz tam icime sinen beni bulamadimda...)
11- Daha önce hic denememis oldugum birseyler deneyeyim bu yil, yeni birseyler ögreneyim, daha cok kitap okuyayim...
12- Güzel hatirlayacagim, sevgidolu, sürpriz dolu, rengarenk bir yil olsun isterim...


Aslinda ben bu listeyi uzatirda uzatirim, fazla ac gözlülük yapmadan ve mim kurallarini ihlal etmeden biraktim :P 

Ben yazmak isteyen herkesi mimliyorum, kolay gelsin :)

20

Alışveriş ve Alışvermeyiş

Bir alisveris yazisi yazmak geldi bugün icimden, belkide eski okuyucularimdan olan Ayse Gelin bunu istedigi icin beni yazmaya tesvik etmis olabilir :) Yoksa yazacak ilhamlar gelmis degildi, bir sürü yazilacak konu birikmis olsada...
Ne yazsam diye düsünen bir blogcu var mi aranizda? Ben bu son zamanlar tam tersiyimde, sunuda yazacaktim bak nasil kaldi, bunuda not alayim bir ara yazayim...Sanki bloga gaz verdimde bu defada ben ona yetisemiyorum gibi :D

(Gece kulak agrisindan uyuyamadi kizim pek, suan o oynarken bende bu yaziyi hemen yazmaya koyuldum.)

Ilk olarak örgü bir elbise ile karsinizda olacagim :) Modeli düz, bol duran, rahat, kollari hafif kisa ve kol agizina dogru genisleyen türden birsey. Birde cep efekti koymuslar, gercek cep degiller yani. Uzun kazak-elbise türlerini herzaman cok severim ;)

Devaminda sizlere asker botumsu ayakkabilarimi gösteriyorum. Yalniz bunlarin bir hikayesi var, yazmazsam olmaz.
Ben botlari denedim ve biraktim geri, baska daha güzel bir ayakkabi var mi diye bakinmaya koyuldum. Neyse dedim, bu indirimde ve bir tane kalmisti geri gidip yeniden denedim. 
Ayakkabi denerken farkettimde tek deniyorum, ikisini birden cok kararsizsam deniyorum, begendiysem tek tarafi denemem kafi geliyor yani :P
Neyse ben aynada ayagima bakinirken orada Türk bir bayan ayakkabinin diger esini almis deniyor, bende birsey diyemedim o an :S Kadin sonra kocasina "Bunun tekini bul getir bana" diyor, bense tam karsilarinda bir metrelik mesafede 10 dakikadir ayakkabiyla duruyorum zaten :D Esim geldi yanima "Hadi aliyor muyuz" dedi. Bende diger esini su bayandan alirsak aliriz dedim :P Esim kadina "bu ayakkabi bizim satin almak istedigimiz, esim tekini denedigi icin tekti o kutuda...vs." dedi. Kadin'da "ben vermem" dedi. Onun eside bize fiyat teklif ediyor saka yollu, 5-10 € verecekte ben ayakkabiyi vericem güya, karisi icin bunu yapmasi hosuma gitsede, banane gözlerinin önünde denedim. Bende istemedende olsa mecburi lafa karistim :P "Iyiki ayakkabiyi tek denemisim, gelip bir baskasinin diger esini deneyecegini hic düsünmemistim" dedim. Aynisindan baska var mi saticiya sordular, yoktu.5-10 dakika öyle bekledim, istemeye istemeyede olsa verdi kadin. Esimde bana "botlar degerlendi" diyor :D Kismetimmis, engel olamazlar :P (Bu arada kendileri cok rahatlar)

Resimde birde ucu kravat seklinde bir kolye ve bilezik görüyorsunuz. Small denedigim bilezikleri degilde large olanlari almis olan esim, geri götürdügünde small bulamamis ve suan bu bileziklerim yoklar :( 
Halbuki cok sevmistim onlari...

Not: Yandaki reklam panosundaki bloglari ziyaret etmeyi unutmayin lütfen ;) 
Ikinci bir güzellik ise okuyucu sayim günden güne artiyor, 700'lerde oldugunda bunu bir hediye ile kutlamak istiyorum insallah ;)
Back to Top