58

15 Header, bir tanesi senin olabilir...

(Blogumu takip edenlere özeldir, bir nevi onlara tesekkür etmek istiyorum (◠‿  ◠)  )

Istediginiz Header numarasini yorum olarak yazin ve "eger verilmisse baskasina" diye birde alternatif numara yazarsaniz iyi olur.

Siz istediginizi belirledikten sonra, blogunuzun ismini yazip mailinize gönderecegim.
O nedenle mail adresinizi birakmayi unutmayin!
Birde özel birsey yazmami istiyorsaniz yorumunuzda belirtin lütfen!

Header blogunuza tam olana dek ugrasmaktayim, yani izleyici memnuniyeti söz konusu :)



(Buradaki Headerlarin cogu internetten bulunup düzenlenmistir ve bazilarinda cok az degisiklik yapilmistir...)
 
23

1 günde 2 ilk

Bugün kizimla ikimizin buradaki ilk Cami ziyaretiydi...
Aslinda daha öncede gittik ama onlar mescid gibi binalarin icinde kurulmus sekildeydi.
Bu minareli, bilindik bir Camii, zaten baskada yok Viyana'da.
Kizim Cuma namazlarina giden babasinin pesine düsmeye kalkisinca babasi söz vermisti onu haftasonu camiye götürecegine.
Taa 1-2 yaslarinda dahi farkettigim bir Camii hayranligi var kizimin. 
Türkiye'deyken, "camiye gidiyoruz" deyince sanki ona hediye vermisim gibi seviniyordu mesela. 
En son Ramazan'da teravihlere bile gitti severek, cokta usluydu uzun olmasina ragmen namaz..
Bayan yerinden beri hocayi gözetleyip durur, tipki bugün yine yaptigi gibi...

Hoca asagida bir iki ögrencisine ders veriyordu biz camideyken, kizim merakla okunulanlari dinledi asagiya dogru bakip bakip...Sonrasi bir süre sag sol kosturdu o genislik icinde...Birazda benim etrafimda döndü, bunu yaparkende güya Kabe'yi tavaf ediyormus öyle dedi :)

Ben Cami'ye girince oturur oturmaz kendimi tutamayip aglamaya basladim...Nedenini bilmiyorum ama o an cok duygulandim. Belkide simdiye dek niye gitmedik diye utandim...Ya da özlemistim o ortami...Ya da sevinctendi...

*****



Sonrasi birseyler atistirdik ve ardindan hayatimizdaki ilk makaronumuzu yedik :P Daha önce cok kez isteyip bir türlü nasip olmamisti, bugün tatli canim cekmese de illa tadini bilmek istedigimden yedim :P
 Sonuc ücümüzde orta seviyede begendik, yani öyle "süpeeermis" diyemedik...Belki orjinal daha güzel bir yerlerden almak gerekirdi. 


Bir günde iki ilki yasamak güzeldi ◠‿  ◠
(Ayrica Türkiye'de yasayanlara, Camilerin-ezanlarin kiymetini bilin diyorum...)

εїз  Mutlu Haftalar εїз

15

Blossom Caddesi'nde bir dükkan...

Bu kitap bittiginde yüzümde kocaman bir gülümseme ve icimde bir rahatlik birakti geriye :)
Iyi sonlari seven ben, sonunu özellikle cok sevdim...
Kitabin birkac yerinde cok duygulandim, Lydia Hoffman'in hayatina dair kisimlardandi...
Yarisini okuduktan sonra heyecan artiyor, hayatlarindaki degisikliklerin nasil sonuclanacagini merak ediyor insan ve okudukca okuyasi geliyor.
4 bambaska kadin, ilginc sekilde bir araya gelmeleri ve sonrasi hayatlarina sihirli degnek degmis gibi...Azimli olmaya, umutlu olmaya örnek oluyor anlatilanlar...
Daha fazla bilgi vermekte istemiyorum okuyacak olanlar icin :)
Kitabi örgü sevenler daha da cok seveceklerdir eminim :) Örgü örmeyenler ise örgü örmeyi merak edip ögrenmek isteyebilir ;)
Kitabin sonunda, bebek battaniyesinin yapilisi yaziyor, birgün torunum olursa insallah örmek isterim bende...


Not: Kitabin ismini yazmamisim :P "Kücük Mucizeler Dükkani"

13

Kızıma Katie Holmes sac modeli...

Kizim bir süredir kisa sac istedigini söylüyor.
Aslinda o uzun sac hayranidir hep... Sordugumda ise "Hani Rapunzel olacaktin?"
"Anne büyüyünce Rapunzel olmaya karar verdim" dedi.
Bende her bakimdan daha pratik olur diye, hemde istedigi icin düsüncesini onayladim. Aslinda gecen hafta gidecektik kuaföre, randevusuz gittigimiz icin bayagi sira vardi vazgectik.
Bu Cuma günü insallah gitmek istiyoruz yine ;)
Sac kesim modeli nasil olsun diye ararken, Katie Holmes'un bu sac kesimi cok hosuma gitti. Kizim görünce "Anne ben bu abla gibi mi olucaaaam, cocuk degilki ooo" desede :P 
"Kizim onun sac modelinden cocuklara da yapiyorlar" deyip konuyu aydinlatmis oldum ona :)
Sizce nasil bu sac kesimi?

Cuma gününün ayrica baska bir önemi var kizim icin.
Okula alinma testine gidecek. 2012 sonbaharda baslayacagi icin, okula uygun olup olmadigini, bir nevi seviyesini ölcüyorlar sanirim cocugun..."Yupii okul cocugu olucam been" diyor arada bir :)
Bana soruyor "Anne nasil sorular sorarlar orada?" 
"Evde birlikte ne yapiyorsak okul öncesi o tarz olur sanirim kizim" dedim emin degilim ama baska türlüsünü beklemedigim icin.
Okul Öncesi yaptigimiz tüm ödevleri cok rahatlikla yapiyor maasallah.
Sayilarla arasi cok iyide, sadece ters yazdigi oluyor :) Cünkü kendisi solak :P
Biz solak degilsekte o öyle oldu ve belki bu yüzden bazi harfleri yahut sayilari ters yazmaya meyilli...
Ayrica coook takintili bir kiz kendisi, en ince ayrintilara takilir kalir. 
Mesela yatakta yorganinin ucu neden ayagina yanlis sekilde duruyormus :S 
Yahut saga mi yatsa sola mi yatsa düsünüyor, acayip kararsizlik var...
Büyüyünce kendini ve etrafindakileri yiyip bitirir bu kiz :D
Her haliyle seviyorum onu :)

16

Başkaları "KILIBIK" desin, biz "SüNNeT" diyoruz.

Aksam neredeyse biriyle tartisiyordum...
Sebebi, sacmalamasi ve güya karsidakini zor duruma düsürüp kendi erkeklik derecesini yükseltme cabasi...
Bu kisi kendi esiyle bu yönden sorunlar yasiyor. Yani bir-iki saat bir yere gitse gidemiyor esini evde birakip...Katiyyen izin yok kendisine. Ancak bayanin calistigi günler belki...
Esim arada onlara gider evin bayani calistigi zamanlar, Playstation oynarlar falan, ben evde olayim olmayayim bu degismez, cünkü bazen arkadasina gitmeye hakki vardir tabiki, bu konuda sevmiyorum abartili sekilde kisitlamalari...Hos degil!
Bizim böyle durumlardan hic sorunumuz yok cok sükürki, evliligin ilk zamanlari belki olmustur...
Aksam laf acildi biryerlerden, o kisi Light falan filan birseyler demeye basladi esime. Bende "sen bizi taniyorsun, böyle olmayan durumu böyle göstermen hic hos degil ki biri varsada böyle o sensin" dedim ona, "hadi birgün esin evdeyken birakta bize gel bizde oynayin" dedim. "Yapamazsin cünkü izin cikmaz" !

Izin almasi adama cok dokunuyor, gururunu incitiyor ve bunu bu sekil baskasina yükleyerek disa yansitiyor. Bu duruma gicik oldum acikcasi!
Resmen iki yüzlülük dedim yaptigina, kendini olmadigi gibi göstermeye calismak baskalarinin icinde ve esime takilip aslinda kendi oldugu gibi oldugunu iddia etmesi...
Sonra bakti pek sacma kacti dedigi "saka yapiyorum yaa" falan demeye basladi...

Ben ama biliyorum bu konuda sorunu oldugunu ve aslinda saka degilde bir nevi kendini kanitlama cabasinda oldugunu...Ama evde baska disarida baska olunmasi nereye kadar...

Böyle bu tip kisilere herzaman gicik olmusumdur. Esine ev islerinde yardimci olan, yemek yapan, bir yere gidip gelirken söyleyen...vs. kisiye KILIBIK denilir mi yahu! Bu yakistirma aliskanliklari zayif olanlarda ters tepki yaratip arkadaslarinin icinde kendini düsük görme duygusu olusturabilir zamanla...
Ama esim gibi ne yaptiginin farkinda bir insan ise sünnet olan seyleri yaptiginin bilinciyle takmaz bile o ayri.

Peygamber efendimizin hayatini okumaya davet ediyorum böylelerini.
Yapmiyorsaniz yapanla ugrasmayin kardesim! Kiskanmak bu!

Esimin bana yaptigi her olumlu davranisinda ona fazlasiyla benimde daha özenli olmami sagliyor, bu karsilikli bir devir daim oluyor.
Son olarak bu konuda su yaziyi kopyaliyorum, kisa ve net:
Hanımlarla olan münasebetlerde KILIBIKLIK diye kaçınılan birçok davranışları EFENDİMİZ(s.a.v.) bizzat yapmıştır. Bütün kötü hasletlerden münezzeh olan EFENDİMİZ(s.a.v.)’e o kelimeyi –eğer kötü mana verilecekse- değil kullanmak, fikrimizden geçirmekten bile hayâ ederiz. Başkaları bu davranışlara "KILIBIK" desin, biz bunlara “sünnet” diyor başımıza taç ediyoruz.
Bir sünneti yapma şerefi, fazileti ve sayamayacağımız ebedi nurları, maruz kalınacak hakaret ve aşağılama dolu bir kelimeye -güya- utanılacak bir duruma değişilir mi? Elbette değişilmez.
Ehl-i sünnet insanlar, değişmek şöyle dursun, sünneti yapmaktan bahtiyar olurlar...
Back to Top